
1940ta Galatasaray Lisesini bitiren Gürsey 194044 arasında Istanbul Universitesi Fen Fakültesinde (İÜFF) fizik öğrenimi gördü. Daha sonra Ingiltereye gitti ve 1950de Londra Universitesine bağlı imparatorluk bilim ve teknoloji yüksek okulunda doktora çalışmasını tamamlayarak Türkiyeye döndü.
1951de İÜFFye genel fizik asistanı olarak giren Gürsey, 1957de ABDye giderek Brookhaven Ulusal Laboratuvarında ve 195860 arasında Princeton Universite sinde araştırmalar yaptı.
196061 yıllarında konuk yardımcı profesör olarak Columbia Universite sinde dersler verdi. Ve daha sonra Türkiyeye dönerek 1961de Orta Doğu Teknik Universitesinin(O.D.T.Ü) Teorik Fizik Bölümü nde Profesör oldu.
1963te yeniden ABDye giden Gürsey 196367 arasında Yüksek Araştırma Enstütüsünde ve Yale Universitesinde konuk profesör olarak dersler verdi. 1974te O.D.T.Üden ayrılarak Yale Universitesine geçti. Ve 1977de Josiah Willard Gibbs adına kurulan kürsünün profesörlüğüne atandı.
Feza Gürsey kuramsal fizik alnındaki çalışmalarını atom çekirdeğini oluşturan parçacıklar arasındaki temel etkileşmelerin ve bu parçacıkların iç yapısının incelenmesi üzerinde yoğunlaştırdı. Temel parçacıkların spinlerini inceledi. 1960ta SU(2) X SU(2) bakışım grubunun lineer olmayan gösterimlerini geliştirdi.
1964te Italyan fizikçi Radicati ile birlikte çalışarak, çekirdek kuvetlerinin, spin ve izospinin yanısıra GellMann ve Neemanın önerdiği SU(3) grubunda etkin olan acayiplikten de bağımsız olduğunu ifade eden SU(6) bakışım grubunu ortaya attı. 197476 arasında M.Günaydın ile birlikte yaptığı çalışmalarda o güne değin fizikte bulunmayacağı sanılan ayrıcalıklı grupların belirleyebileceği bakışımları araştıran Gürsey, kromodinamik ve elektromagnetik etkileşme yapan renkli kuvarklar ile zayıf(süresi 10 saniyeden uzun) ve elektromagnetik etkileşme yapan elektron, müon ve notrinolar gibi leptonları biraraya toplayan bileşik bir E6 grubunun içerdiği oktonyon cebrinin renk dinamiğiyle ilgisi olduğunu gösterdi.
1976da da bu grubun bir bileşik grup olabileceğini önerdi. Gürseyin bu çalışmaları 1968de TUBİTAK Bilim Ödülü, 1977de Oppenheimer Ödülü,1979da Einstein Madalyası, 1981de New York Akademisinin Morrison Ödülü, aynı yıl İstanbul Universitesinin madalyası ve onur doktorluğu unvanını ve 1987de Grup kuramı vakfının Wigner madalyasıyla ödüllendirilmiştir.

1992 yılına kadar kaldığı Yalede işgal ettiği kürsüyü ise Gibbs, Onsager ve Lamb gibi Nobel Ödüllü kişilerle paylaşıyordu. Ancak Gürsey, yine de sık aralıklarla Türkiyeye dönüyor ve buradaki bilimsel aktivitelerinden vazgeçmemekte direniyordu.
"Türkiyeye gelişlerinde çeşitli üniversitelerde seminerler veriyordu. Nisanda vefat etti; ondan önceki Aralıkta Türkiyedeydi. ODTÜde, Bilkentte, Edirnede seminerler verdi. Yani o kötü hastalığına rağmen, ölmeden dört ay önce buralarda gezdi. Öleceğini biliyordu.
Bunun için de kafasındaki bütün problemleri tamamlamak ihtiyacı içerisindeydi. Bir ara konuşurken bu yıl on tane yayın yapabildim, dedi. Bu Fezanın tavrı değildi. Ortalama yılda dörtbeş yayın yapardı; problemlerini, biten yayınlarını senelere dağıtırdı," diye anlatıyor
0 yorum: on "Feza Gürsey (1921-1992)"
Yorum Gönder